
Web Sitesi Güvenliği Neden Önemlidir?
Web Sitesi Güvenliği Neden Önemlidir?
Web Sitesi Güvenliği ; Günümüzde internet, bireyler ve işletmeler için vazgeçilmez bir platform haline gelmiştir. Ancak artan dijitalleşme ile birlikte, siber saldırıların ve kötü niyetli girişimlerin sayısı da hızla artmaktadır. Bu nedenle web sitesi güvenliği, sadece büyük kurumsal firmaların değil, KOBİ’lerden bireysel blog sahiplerine kadar herkesin öncelik vermesi gereken kritik bir konudur.
Web siteniz, dijital dünyadaki kimliğinizdir. Güvenliği ihlal edilmiş bir site, yalnızca verilerinizi tehlikeye atmakla kalmaz, aynı zamanda marka itibarınızı, kullanıcı güvenini ve SEO performansınızı da doğrudan etkiler.
1. Ziyaretçi Güvenini Korumak
İnternetteki kullanıcılar, ziyaret ettikleri sitelerin güvenli olup olmadığını çok kısa sürede fark eder. Eğer tarayıcıları tarafından “Bu site güvenli değil” uyarısıyla karşılaşırlarsa, büyük çoğunluğu siteyi terk eder. Bu durum, potansiyel müşterilerinizi daha sitenizi tanımadan kaybetmenize yol açar.

SSL
SSL sertifikası olmayan, HTTPS kullanmayan ya da yavaş çalışan bir site; kullanıcıların güvenini sarsar ve markanıza zarar verir. Bu nedenle güçlü bir güvenlik yapısı, müşteri sadakati açısından da son derece önemlidir.
2. SEO Performansına Etkisi
Google, kullanıcı güvenliğini en öncelikli faktörlerden biri olarak değerlendirir. Eğer bir site kötü amaçlı yazılımlar barındırıyorsa veya siber saldırıya uğradıysa, arama sonuçlarında sıralaması düşer. Hatta bazı durumlarda Google, güvenlik ihlali yaşanan sitelere “Bu site bilgisayarınıza zarar verebilir” uyarısı ekler.
Bu durum sadece sıralama kaybı anlamına gelmez; aynı zamanda organik trafiğin ciddi şekilde düşmesi, reklam maliyetlerinin artması ve itibarin zedelenmesi gibi sonuçlar doğurur.
3. Müşteri Verilerinin Korunması
Eğer bir e-ticaret sitesi, form aracılığıyla bilgi toplayan bir platform ya da kullanıcı üyeliği sistemine sahipseniz, ziyaretçilerinizin size emanet ettiği verilerden siz sorumlusunuz. Bu veriler; ad-soyad, e-posta adresi, telefon numarası, adres ya da kredi kartı bilgileri olabilir.
Bu bilgilerin herhangi bir siber saldırı sonucunda ele geçirilmesi, hem hukuki hem de ticari açıdan büyük zararlar doğurabilir. KVKK, GDPR gibi veri koruma yasaları, işletmelere veri güvenliği konusunda ciddi yükümlülükler getirmiştir.
4. Marka İtibarı ve Kurumsal Güven
İnternette yaşanan her olay çok hızlı yayılır. Web sitenizin hacklendiği, zararlı yazılım dağıttığı ya da kullanıcıların cihazlarına virüs bulaştırdığı haberleri birkaç saat içinde çok sayıda kullanıcıya ulaşabilir. Bu tarz krizlerin ardından marka güveni sarsılır ve bu güveni yeniden kazanmak oldukça zordur.
Bu nedenle, markanızın dijital imajını korumak istiyorsanız, web sitesi güvenliği önceliğiniz olmalıdır.
5. Ticari Kayıpların Önlenmesi
Bir web sitesinin saldırıya uğraması, yalnızca prestij kaybı anlamına gelmez; aynı zamanda doğrudan ekonomik zarara da yol açar. Siteye erişilememesi, ödeme sistemlerinin çökmesi, e-posta sistemlerinin ele geçirilmesi gibi durumlar işletmelere binlerce liralık zarar getirebilir.
Ayrıca, siber saldırılar sonrasında yapılan temizlik, kurtarma ve yeniden yapılandırma işlemleri hem zaman alıcıdır hem de maliyetlidir.
6. Hukuki Sorumluluklar
Kullanıcı verilerinin çalınması durumunda, işletmeler yalnızca güven kaybı yaşamaz; aynı zamanda yasal sorumlulukla da karşı karşıya kalabilir. Türkiye’de yürürlükte olan KVKK (Kişisel Verileri Koruma Kanunu) ve uluslararası düzeyde geçerli GDPR gibi düzenlemeler, işletmelere veri güvenliği konusunda net yükümlülükler verir.
İhlal durumunda, yüksek para cezaları ve dava süreçleriyle karşılaşmak mümkündür. Bu yüzden web sitesi güvenliği, aynı zamanda bir yasal zorunluluktur.
7. Bot Trafiği ve Kaynak Tükenmesi
Web Sitesi Güvenliği ; Güvenlik önlemi alınmamış siteler, kötü amaçlı botlar tarafından sürekli taranır ve istismar edilmeye çalışılır. Bu botlar sunucu kaynaklarını tüketerek sitenin yavaşlamasına, hatta çökmesine neden olabilir. Web sitenizin hızla ilgili performans problemleri yaşaması, sadece kullanıcı deneyimini değil SEO’yu da olumsuz etkiler.
Bot filtreleme sistemleri, güvenlik duvarları (WAF) ve erişim sınırlandırmaları bu tür tehditlere karşı mutlaka yapılandırılmalıdır.
Güvenlik Olmadan Dijital Başarı Mümkün Değildir
Web siteniz ne kadar estetik, içerikleriniz ne kadar kaliteli, SEO stratejiniz ne kadar güçlü olursa olsun; güvenli olmayan bir site tüm bu çabaları boşa çıkarabilir. Web sitesi güvenliği sadece bir teknik detay değil, dijital varlığınızın temeli, geleceğinizin garantisidir.
Bu yüzden güvenliğe yapılan her yatırım; kullanıcıya, arama motoruna ve işletmenizin sürdürülebilirliğine yapılan bir yatırımdır.

Web Sitesi Güvenliği
En Yaygın Siber Tehdit Türleri
Web sitesi güvenliğini sağlamak için tehditleri doğru şekilde tanımak ve anlamak gerekir. İnternet üzerinde her gün milyonlarca siber saldırı gerçekleşmekte ve bu saldırıların büyük bölümü otomatik sistemler tarafından yürütülmektedir. Bu tehditler sadece büyük şirketleri değil, küçük işletmeleri, blog yazarlarını ve hatta bireysel portföy sitelerini bile hedef alır.
Aşağıda, web sitesi güvenliği açısından en yaygın görülen siber saldırı türlerini ve bu saldırıların nasıl işlediğini detaylı şekilde inceleyelim.
1. Brute Force Saldırıları
Brute force (kaba kuvvet) saldırısı, admin paneli gibi oturum açma noktalarına sürekli farklı kullanıcı adı ve şifre kombinasyonları deneyerek giriş yapmaya çalışan saldırı türüdür. Otomatik botlar aracılığıyla binlerce kombinasyon denenebilir.
Hedefi: Genellikle WordPress, Joomla gibi içerik yönetim sistemlerinin admin panelleridir.
Önlem: Karmaşık şifreler, giriş sınırlandırması (login attempt limiters), captcha ve 2FA sistemleri kullanmak gerekir.
2. SQL Injection (SQL Enjeksiyonu)
Bu saldırı türü, web formlarına veya URL’lere zararlı SQL sorguları enjekte ederek veritabanına yetkisiz erişim sağlamayı hedefler. Bu sayede veriler çalınabilir, silinebilir veya manipüle edilebilir.
Web Sitesi Güvenliği ; Önlem: Hazır framework’lerin güvenlik fonksiyonları, veri doğrulama (input validation) ve parametrik sorgular (prepared statements) kullanılmalıdır.
3. Cross-Site Scripting (XSS)
XSS saldırılarında, saldırgan siteye zararlı JavaScript kodları yerleştirir. Bu kodlar ziyaretçi tarayıcısında çalışır ve oturum bilgilerini çalmaya, kullanıcıyı zararlı sitelere yönlendirmeye ya da içerikleri değiştirmeye yarar.
Önlem: Tüm kullanıcı girdileri filtrelenmeli, HTML karakterleri kaçırılmalı ve güvenli input yönetimi sağlanmalıdır.
4. Malware (Zararlı Yazılım) Enfeksiyonları
Malware, siteye bulaştırılan kötü amaçlı yazılımlardır. Kullanıcılara virüs dağıtabilir, siteyi yavaşlatabilir veya ziyaretçileri zararlı reklamlara yönlendirebilir.
Önlem: Güvenlik tarayıcıları, dosya değişiklik takip sistemleri ve güvenilir eklentiler kullanmak gerekir.
5. Dosya Yükleme Saldırıları
Web sitelerinde kullanıcıların dosya yüklemesine izin verilen alanlar (örneğin profil resmi yükleme bölümü), saldırganlar tarafından kötü amaçlı script yüklemek için kullanılabilir.
Önlem: Dosya türü, boyutu ve MIME tipi sıkı şekilde denetlenmeli, yüklenen dosyaların çalıştırılması engellenmelidir.
6. DDoS Saldırıları (Dağıtık Hizmet Reddi)
DDoS saldırıları, bir web sitesini aşırı trafikle boğarak kullanılmaz hale getirmeyi hedefler. Bu saldırı türü sunucu kaynaklarını tüketir ve site erişilemez hale gelir.
Önlem: CDN hizmetleri, firewall sistemleri ve trafik izleme araçları ile bu tür saldırılar azaltılabilir.
7. Phishing (Kimlik Avı)
Phishing saldırılarında, kullanıcılar sahte formlar veya sayfalar aracılığıyla kandırılır ve giriş bilgileri ele geçirilir. Bu sahte sayfalar genellikle orijinal siteye çok benzer şekilde hazırlanır.
Önlem: SSL sertifikası, domain takibi ve kullanıcı eğitimleri ile bu tür saldırılar engellenebilir.
8. Zero-Day Açıkları
Zero-day (sıfır gün) açıkları, henüz geliştiriciler tarafından fark edilmemiş güvenlik açıklarıdır. Bu açıklar saldırganlar tarafından önceden tespit edilip kullanılabilir.
Önlem: Yazılımların güncel tutulması ve bilinen zafiyetlerin hızlıca kapatılması gerekir.
9. Botnet ve Otomasyon Saldırıları
Web Sitesi Güvenliği ; Botnet’ler, çok sayıda ele geçirilmiş cihazın koordineli olarak bir siteye saldırı gerçekleştirmesidir. Özellikle spam form gönderimleri, brute force denemeleri ve içerik taramaları bu şekilde yapılır.
Önlem: Bot filtreleme, IP bloklama ve gelişmiş firewall hizmetleri bu tehdide karşı etkilidir.
10. Clickjacking
Bu saldırı türünde, kullanıcılar aslında farkında olmadan bir başka siteye ait içeriklere tıklamaya yönlendirilir. Görsel olarak şeffaf iframe’ler kullanılarak kullanıcı yönlendirilir.
Önlem: X-Frame-Options ve Content Security Policy (CSP) başlıkları ile bu tür saldırılar önlenebilir.
Tehdidi Tanımak, Korunmanın İlk Adımıdır
Birçok web sitesi sahibi, güvenlik ihlali yaşayana kadar bu risklerin farkında değildir. Ancak proaktif bir yaklaşımla siber tehditleri önceden tanımak ve bu doğrultuda savunma sistemleri oluşturmak mümkündür. Web sitesi güvenliği sağlamak için bu tehditleri anlamak ve her biri için uygun önlemler almak gerekir.

Web Sitesi Güvenliği
SSL Sertifikası ve HTTPS Kullanımı
İnternet ortamında güvenli veri alışverişi sağlamanın en temel yollarından biri SSL sertifikası kullanmaktır. Bir web sitesi, SSL sertifikası ile donatıldığında adres çubuğunda https:// ile başlar ve genellikle yeşil kilit simgesiyle birlikte görünür. Bu durum, ziyaretçilere o sitenin güvenli olduğu mesajını verir.
SSL (Secure Sockets Layer), istemci (kullanıcı) ile sunucu (web sitesi) arasında gerçekleşen veri alışverişini şifreleyerek kötü niyetli üçüncü şahısların araya girip bu verileri okumasını veya çalmasını engeller. Günümüzde yerini daha gelişmiş bir versiyonu olan TLS (Transport Layer Security) almış olsa da, genel kullanımı hâlâ “SSL” terimiyle yaygındır.
1. SSL Sertifikası Ne İşe Yarar?
Web Sitesi Güvenliği ; SSL sertifikası, bir sitenin kimliğini doğrular ve tarayıcı ile sunucu arasındaki veri aktarımını şifreler. Bu sayede kullanıcıların kişisel bilgileri, ödeme detayları, giriş şifreleri gibi hassas veriler korunur.
Avantajları:
- Veri güvenliği sağlar
- Kimlik doğrulaması yapar
- Arama motoru sıralamasında avantaj sağlar
- Kullanıcı güveni oluşturur
2. HTTPS Nedir ve Neden Önemlidir?
HTTPS (Hyper Text Transfer Protocol Secure), HTTP protokolünün güvenli versiyonudur. HTTPS protokolü sayesinde iletilen veriler, SSL/TLS aracılığıyla şifrelenmiş olur. Bu durum, özellikle kullanıcı giriş panelleri, ödeme sistemleri ve form alanlarında büyük önem taşır.
Google, 2014 yılından bu yana HTTPS kullanımını sıralama kriteri olarak dikkate almaktadır. Ayrıca Chrome ve diğer tarayıcılar, HTTPS kullanmayan sitelere “güvenli değil” uyarısı göstererek kullanıcıları bilinçli şekilde uyarır.
3. SSL Sertifikası Türleri
İhtiyacınıza göre farklı düzeylerde SSL sertifikaları vardır:
- DV SSL (Domain Validated): Sadece alan adı doğrulaması yapılır. Blog, kişisel site ve küçük işletmeler için yeterlidir.
- OV SSL (Organization Validated): Alan adı ve firma bilgileri doğrulanır. Kurumsal siteler için uygundur.
- EV SSL (Extended Validation): En yüksek güven seviyesine sahip sertifikadır. Tarayıcı çubuğunda şirket adı görünür. Bankalar ve büyük e-ticaret siteleri tercih eder.
4. SSL Sertifikası Nasıl Alınır?
SSL sertifikaları birçok hosting firması veya güvenlik sağlayıcısı tarafından sunulmaktadır. Ayrıca Let’s Encrypt gibi ücretsiz SSL hizmetleri de mevcuttur.
SSL sağlayıcıları:
- Comodo (Sectigo)
- GeoTrust
- Symantec
- Let’s Encrypt (ücretsiz)
5. HTTPS’e Geçişte Dikkat Edilmesi Gerekenler
HTTP’den HTTPS’e geçiş yaparken aşağıdaki adımlar dikkatle uygulanmalıdır:
- SSL kurulumu yapılmalı
- Tüm bağlantılar HTTPS olarak güncellenmeli
- 301 yönlendirmesi ile eski sayfalar yeni protokole yönlendirilmeli
- Google Search Console’a HTTPS versiyonu eklenmeli
- Harici linkler, resimler ve kaynaklar da HTTPS kullanılacak şekilde düzenlenmeli
Bu adımlar düzgün atılmazsa SEO performansı olumsuz etkilenebilir veya siteye erişimde hatalar oluşabilir.
6. SSL Kullanmamanın Riskleri
SSL sertifikası olmayan siteler hem kullanıcıların güvenini kaybeder hem de veri hırsızlığına karşı tamamen savunmasız hale gelir. Özellikle online ödeme kabul eden bir web sitesinin SSL kullanmaması, çok ciddi hukuki ve ticari sonuçlar doğurabilir.
Riskler:
- Kredi kartı bilgilerinin çalınması
- Kullanıcı şifrelerinin ele geçirilmesi
- SEO sıralamasında gerileme
- Tarayıcılar tarafından engellenme
7. Web Sitesi Güvenliği İçin SSL Olmazsa Olmazdır
Bir web sitesinin güvenli hale getirilmesinde atılması gereken ilk ve en temel adım, SSL sertifikası kurulumudur. Bu sertifika sayesinde veri gizliliği sağlanır, ziyaretçiler kendilerini güvende hisseder, arama motorları siteyi daha güvenilir kabul eder.
Kısacası, modern dijital dünyada SSL kullanımı artık bir seçenek değil, zorunluluktur. Tüm web siteleri, HTTPS protokolüne geçmeli ve ziyaretçilerine güvenli bir deneyim sunmalıdır.

Web Sitesi Güvenliği
Güçlü Şifreleme ve Kimlik Doğrulama Yöntemleri
Web sitesi güvenliği yalnızca saldırılara karşı alınan önlemlerden ibaret değildir. Aynı zamanda kullanıcı kimliğinin güvenli şekilde doğrulanması ve bu doğrulama işlemi sırasında verilerin korunması da kritik öneme sahiptir. Bu noktada güçlü şifreleme yöntemleri ve gelişmiş kimlik doğrulama sistemleri devreye girer.
Yetersiz veya zayıf kimlik doğrulama sistemleri, siber saldırganların en kolay hedefleridir. Brute force, credential stuffing, phishing gibi saldırıların çoğu, zayıf parola sistemlerinden beslenir. Bu nedenle şifreleme ve kimlik doğrulama, web sitesi güvenliği açısından temel bileşenlerdir.
1. Güçlü Parola Politikası Oluşturmak
Kullanıcıların ve özellikle yöneticilerin kullandığı parolalar, karmaşık ve tahmin edilmesi zor olmalıdır. Zayıf parolalar, brute force saldırıları karşısında dakikalar içinde kırılabilir.
Güçlü bir parola şu özellikleri taşımalıdır:
- En az 10 karakter uzunluğunda
- Büyük ve küçük harf kombinasyonu
- Rakam ve özel karakter içermeli (!, @, #, vb.)
- Kişisel bilgilerden oluşmamalı (doğum tarihi, isim vb.)
Kullanıcıları bu tür şifreler oluşturmaya teşvik etmek için kayıt ve giriş sistemine şifre gücü göstergesi eklenebilir.
2. Parolaların Hash’lenerek Saklanması
Web sitelerinde kullanıcı parolaları asla düz metin olarak veritabanında saklanmamalıdır. Bunun yerine kriptografik hash algoritmaları kullanılarak şifreler geri döndürülemez şekilde şifrelenmelidir.
Önerilen algoritmalar:
- bcrypt
- argon2
- scrypt
MD5 ve SHA1 gibi eski algoritmalar günümüzde yeterince güvenli kabul edilmemektedir.
3. Saltlama (Salting) Tekniği
Hash işlemi yapılırken, her kullanıcı için özel bir salt değeri eklemek, rainbow table saldırılarına karşı önemli bir savunma sağlar. Salt değeri, parolanın önüne ya da sonuna rastgele bir veri eklenerek hash’lenmesini içerir.
4. İki Faktörlü Kimlik Doğrulama (2FA)
2FA, kullanıcıdan sadece şifre değil, ikinci bir doğrulama bilgisi daha ister. Bu, SMS ile gönderilen bir kod, mobil uygulama bildirimi veya fiziksel bir güvenlik anahtarı olabilir.
Yararları:
- Parola çalınsa bile hesaba erişim engellenmiş olur
- Yönetici ve kritik kullanıcı hesapları için ciddi güvenlik artışı sağlar
WordPress kullanıcıları için Google Authenticator, Duo Security gibi 2FA eklentileri mevcuttur.
5. CAPTCHA ve Bot Engelleme Sistemleri
Otomatik giriş denemelerini, form doldurma botlarını ve spam işlemlerini engellemek için CAPTCHA sistemleri kullanılmalıdır. Google reCAPTCHA, görünmez CAPTCHA ve matematik tabanlı doğrulama yöntemleri bu amaçla yaygındır.
6. Giriş Denemesi Sınırlandırması
Brute force saldırılarını engellemenin en etkili yollarından biri, başarısız giriş denemelerini belirli bir sayıyla sınırlamaktır. Belirli sayıda hatalı girişten sonra IP engelleme veya hesap kilitleme devreye girmelidir.
WordPress için: Limit Login Attempts Reloaded, WP Cerber gibi eklentiler bu işlemi kolayca sağlar.
7. Oturum Yönetimi ve Zaman Aşımı
Kullanıcıların oturum süreleri sınırsız bırakılmamalıdır. Belirli bir süre işlem yapılmazsa oturum otomatik olarak sonlandırılmalıdır. Bu, özellikle herkese açık ortamlarda oturum güvenliği sağlar.
8. Kimlik Doğrulama için OAuth ve SSO Sistemleri
Büyük projelerde ve kurumsal ortamlarda, kullanıcı kimliği doğrulama için OAuth (örneğin Google ile giriş) veya SSO (Single Sign-On) sistemleri kullanılabilir. Bu sayede kullanıcı parolaları sistemde doğrudan tutulmaz, ancak kimlik doğrulama güvenli biçimde gerçekleştirilir.
9. Giriş Uyarı ve Kayıt Sistemleri
Kullanıcıya veya yöneticiye, her oturum açıldığında e-posta veya SMS ile bildirim göndermek, olası şüpheli hareketleri tespit etmeye yardımcı olur. Ayrıca log kayıtları tutulmalı ve incelenmelidir.
10. Yönetici Giriş Paneli Güvenliği
Admin panel adresi varsayılan (örneğin /wp-admin) bırakılmamalı, özel bir URL ile değiştirilmelidir. Ayrıca sadece belirli IP adreslerinden erişim sağlanması gibi sınırlandırmalar yapılabilir.
Sonuç: Şifreleme ve Doğrulama, Güvenliğin Kalbidir
Web sitelerinde güvenlik zafiyetlerinin büyük bölümü, kimlik doğrulama ve şifre yönetimindeki ihmallerden kaynaklanır. Güçlü şifreleme algoritmaları, iki faktörlü doğrulama, CAPTCHA sistemleri ve oturum yönetimi gibi yöntemlerle bu açıklar büyük oranda kapatılabilir.
Unutmayın: Web sitesi güvenliği, en zayıf halkası kadar güçlüdür. Ve çoğu zaman bu halka, şifrelerdir.

Web Sitesi Güvenliği
Güncel Yazılım ve Eklenti Kullanımı
Web sitesi güvenliği söz konusu olduğunda en sık yapılan hatalardan biri; kullanılan sistemlerin, temaların veya eklentilerin güncellemelerinin ihmal edilmesidir. Oysa internet üzerinde gerçekleştirilen siber saldırıların büyük bir bölümü, eski sürüm yazılımlarda bulunan açıklar hedef alınarak yapılır.
İster WordPress, ister Joomla, ister özel bir altyapı kullanıyor olun; sitenizin güvenliğini sağlamak için sistemin her parçasının güncel olması büyük önem taşır. Güncel yazılım kullanımı, sitenizin sadece daha kararlı ve hızlı çalışmasını sağlamakla kalmaz; aynı zamanda potansiyel güvenlik açıklarının kapatılmasını da sağlar.
1. CMS (İçerik Yönetim Sistemi) Güncellemeleri
WordPress gibi açık kaynaklı içerik yönetim sistemleri sürekli geliştirilir. Her yeni sürümde hem özellikler hem de güvenlik açıkları iyileştirilir. Ancak eski sürümde kalmış bir CMS, hackerlar için kolay hedef haline gelir.
Örnek: WordPress 4.x sürümlerinde keşfedilen REST API açığı, güncellenmemiş binlerce siteyi etkileyerek spam içerik yayılmasına yol açtı.
2. Tema Güncellemeleri
Sadece CMS değil, kullanılan tema da önemli bir saldırı vektörüdür. Özellikle ücretsiz ve popüler temalar, hackerlar tarafından sürekli taranır. Tema geliştiricileri bu nedenle düzenli olarak güvenlik güncellemeleri yayınlar.
Uyarı: Kırılmış (nulled) tema ve eklentiler kullanmak sitenize doğrudan zararlı kod bulaştırabilir. Sadece orijinal kaynaklardan tema edinilmelidir.
3. Eklenti Güncellemeleri
Eklentiler, siteye işlevsellik katarken aynı zamanda potansiyel güvenlik riski de taşır. Özellikle az bilinen, nadiren güncellenen veya eski sürümlerde kalan eklentiler siber saldırıların hedefi olur.
Yapılması gerekenler:
- Kullanılmayan eklentileri kaldırın
- Güncellemeleri düzenli kontrol edin
- Son güncelleme tarihi çok eski olan eklentilerden uzak durun
4. Otomatik Güncelleme Kullanımı
Bazı sistemler otomatik güncelleme desteği sunar. WordPress gibi platformlarda küçük güvenlik güncellemeleri genellikle otomatik olarak uygulanabilir. Ancak büyük güncellemelerde uyumluluk sorunları yaşanabileceği için manuel denetim önerilir.
Öneri: Otomatik güncellemeleri aktif hale getirin ama düzenli yedekleme yapmayı unutmayın.
5. Sunucu Yazılımlarının Güncel Olması
Siteniz yalnızca ön yüzde çalışan CMS ile değil, aynı zamanda arka plandaki sunucu teknolojileri ile de güvenlik riski taşır. PHP sürümü, veritabanı yazılımı (MySQL, MariaDB), Apache/Nginx yapılandırmaları güncel olmalıdır.
Güncel olmayan sunucu yazılımları:
- Performans sorunlarına
- Bilinen güvenlik açıklarının istismarına
- Yeni CMS sürümleriyle uyumsuzluğa
neden olabilir.
6. Güvenlik Açığı Taramaları
Kullanılan yazılımlar ne kadar güncel olursa olsun, periyodik olarak sitenizde güvenlik taraması yapılması önerilir. Bu taramalar sayesinde güncellenmemiş modüller, zararlı kodlar veya şüpheli aktiviteler hızlıca fark edilebilir.
Önerilen araçlar: WPScan (WordPress için), Sucuri, VirusTotal, SiteCheck
7. Sürüm Bilgilerini Gizleme
Hackerlar, sitenizde hangi CMS sürümünün kullanıldığını tespit ederek buna yönelik saldırılar gerçekleştirir. Bu yüzden sitenizin meta etiketlerinde, HTML kaynak kodunda CMS sürüm bilgisi yer almamalıdır.
WordPress kullanıcıları için özel eklentiler veya functions.php dosyasına eklenebilecek kodlarla bu bilgiler kolayca gizlenebilir.
8. Yedekleme ile Güncelleme Güvenliği Sağlamak
Güncelleme işlemleri her zaman risksiz değildir. Eklenti veya tema güncellemeleri sonrası site yapısında bozulmalar yaşanabilir. Bu nedenle her güncellemeden önce yedek alınmalıdır.
En iyi uygulama: Güncelleme → Test ortamında deneme → Canlıya alma
Güncel Yazılım Güvenliğin Temelidir
Web sitesi güvenliğini sağlamak istiyorsanız, yazılım ve bileşenlerinizi daima güncel tutmak zorundasınız. Güvenlik açıkları zamanla keşfedilir ve geliştiriciler tarafından kapatılır. Ancak bu yamaların uygulanmadığı her an, siteniz saldırıya açık demektir.
Web sitesi güvenliği konusunda en etkili ve en kolay adımlardan biri olan güncelleme alışkanlığını sistematik hale getirmek, uzun vadede ciddi saldırıların önüne geçer.
Firewall (WAF) Kullanımı ile Güvenlik Katmanı Oluşturma
Modern siber tehditler karşısında sadece yazılım güncellemeleri ve şifreleme yöntemleriyle korunmak yeterli değildir. Web sitenizi hedef alan saldırıların çoğu, HTTP katmanı üzerinden gerçekleşir. İşte bu noktada devreye WAF (Web Application Firewall) yani web uygulama güvenlik duvarları girer.
WAF, gelen tüm web trafiğini analiz eder ve şüpheli ya da zararlı talepleri filtreleyerek sunucunuza ulaşmasını engeller. Bu sayede siber saldırıların büyük bölümü daha web sunucusuna ulaşmadan durdurulmuş olur.
1. WAF Nedir? Nasıl Çalışır?
WAF, ziyaretçiden gelen istekleri sunucuya ulaşmadan önce kontrol eden bir filtre katmanıdır. Bu katman, belirli kurallara veya davranış analizlerine göre zararlı istekleri tespit eder ve engeller.
Bir nevi web sitenizin dijital bekçisi olarak düşünebilirsiniz. Ziyaretçiyi engellemeden, yalnızca saldırı içerikli talepleri ortadan kaldırır.
2. WAF’ın Engellediği Tehdit Türleri
- SQL Injection
- Cross-Site Scripting (XSS)
- Dosya yükleme saldırıları
- Remote File Inclusion (RFI)
- Cross-Site Request Forgery (CSRF)
- Brute force ve bot saldırıları
- Zero-day açık istismarları
WAF, sadece bilinen saldırıları değil; anormal davranışları da (örneğin kısa sürede çok sayıda istek gönderilmesi) tespit ederek önleyebilir.
3. WAF Türleri
Web Application Firewall sistemleri genellikle üç farklı şekilde konumlandırılır:
- Network tabanlı WAF: Fiziksel donanım cihazları üzerinden çalışır. Genellikle büyük kurumsal sistemlerde kullanılır.
- Cloud (bulut) tabanlı WAF: En yaygın ve erişilebilir modeldir. Cloudflare, Sucuri gibi hizmet sağlayıcılar tarafından sunulur.
- Host tabanlı WAF: Sunucu üzerinde çalışan yazılım tabanlı çözümlerdir. Özelleştirilebilir ama kaynak tüketimi fazladır.
4. Cloudflare WAF Örneği
Cloudflare, dünya genelinde en çok tercih edilen WAF servislerinden biridir. Ücretsiz planında bile temel güvenlik özellikleri sunar. Ücretli paketlerinde OWASP kuralları, bot yönetimi ve gelişmiş saldırı koruması mevcuttur.
Avantajları:
- Global CDN entegrasyonu
- DDoS koruması
- Web trafiği analizi
- Hız optimizasyonu ile birlikte çalışması
5. WAF Kullanmanın Web Sitesi Güvenliğine Katkısı
WAF sayesinde saldırılar web uygulamasına ulaşmadan engellenir. Bu da özellikle sıfır gün (zero-day) açıklarına karşı güçlü bir koruma sağlar. Ayrıca WAF kullanımı ile:
- Web sitesinin uptime süresi artar
- Sunucu kaynaklarının aşırı kullanımı önlenir
- SEO ceza alma riskleri düşer
- Kullanıcı deneyimi korunur
6. WAF ve Loglama Sistemleri
WAF sistemleri aynı zamanda trafik analizi ve saldırı logları da tutar. Bu kayıtlar sayesinde siteye ne tür saldırılar yapıldığını görmek, gelecekteki önlemler için çok değerli bilgiler sunar.
7. WAF Nasıl Uygulanır?
WAF uygulaması teknik bilgi gerektirmez. Bulut tabanlı hizmetlerde genellikle domain DNS kayıtlarının yönlendirilmesi yeterlidir. Bu işlemden sonra gelen trafik önce WAF sunucularından geçer, filtrelenir ve sonra sitenize ulaşır.
WordPress kullanıcıları için ayrıca uygulama içi WAF sunan güvenlik eklentileri mevcuttur (örneğin Wordfence, iThemes Security).
Sonuç: WAF ile Web Sitesi Güvenliğini Kat Kat Artırın
Web sitesi güvenliği için sadece yazılım tarafında alınan önlemler yeterli değildir. Trafiğin yönetimi ve filtrelenmesi de en az o kadar önemlidir. WAF sistemleri bu konuda devreye girerek etkili ve dinamik bir koruma katmanı oluşturur.
Sitenizi daha dirençli, daha kontrollü ve daha güvenli hale getirmek için mutlaka bir web uygulama güvenlik duvarı (WAF) entegre etmenizi öneririz.
Güvenlik Eklentileri ve Otomatik Tarama Sistemleri
Web sitenizi manuel olarak sürekli denetlemeniz ve potansiyel tehditleri fark etmeniz her zaman mümkün değildir. Bu nedenle gelişmiş güvenlik eklentileri ve otomatik tarama sistemleri devreye girerek sürekli koruma sağlar. Özellikle WordPress gibi içerik yönetim sistemleri için geliştirilen eklentiler, saldırıları tespit eder, uyarılar gönderir ve bazı durumlarda otomatik aksiyon bile alabilir.
Web sitesi güvenliği açısından güvenlik eklentileri, birer dijital koruma kalkanı gibidir. Kod tarama, dosya bütünlüğü kontrolü, kötü amaçlı yazılım algılama, IP engelleme, giriş güvenliği ve daha pek çok alanda görev üstlenirler.
1. Wordfence Security
Wordfence, en popüler ve güçlü WordPress güvenlik eklentilerinden biridir. Gerçek zamanlı güvenlik taramaları, giriş denemesi sınırlaması, firewall özellikleri ve malware tespiti gibi geniş kapsamlı koruma sağlar.
Başlıca özellikleri:
- Gerçek zamanlı trafik izleme
- Dosya bütünlüğü kontrolü
- 2FA desteği
- Ücretsiz ve premium sürüm
2. iThemes Security (Eski adıyla Better WP Security)
Bu eklenti, WordPress’in en yaygın güvenlik açıklarına karşı çok yönlü bir koruma sağlar. Yönetici paneli gizleme, brute force koruması, veritabanı önlemleri ve dosya izleme sistemine sahiptir.
Artıları:
- Kapsamlı güvenlik ayarları
- Güvenlik logları
- Otomatik IP yasaklama
3. Sucuri Security
Sucuri, hem eklenti hem de bulut tabanlı güvenlik hizmeti sunar. Web sitenizi sürekli izleyerek zararlı yazılım bulaşmasını önler. Ayrıca DDoS koruması, firewall ve site temizleme gibi hizmetler sunar.
Ücretsiz sürümde:
- Güvenlik aktivite logları
- Dosya bütünlüğü izleme
- Kötü amaçlı yazılım tespiti
4. MalCare
MalCare, otomatik zararlı yazılım tespiti ve temizliği yapan, kullanımı kolay bir WordPress güvenlik çözümüdür. Tek tıklamayla temizlik işlemi sunar ve sunucu yükünü azaltmak için taramayı harici sunucularda gerçekleştirir.
Öne çıkanlar:
- Sunucuya yük bindirmez
- Otomatik temizleme
- Güvenlik firewall’ı içerir
5. SecuPress
Fransız menşeli olan bu WordPress güvenlik eklentisi, özellikle kullanıcı dostu arayüzü ve otomatik tarama özellikleri ile öne çıkar. PHP malware taraması, güvenlik raporları ve giriş korumaları sunar.
6. Otomatik Güvenlik Tarama Sistemleri
Sadece eklentilere bağlı kalmadan, sitenizin belirli aralıklarla otomatik olarak taranmasını sağlayacak sistemler kullanabilirsiniz. Bu araçlar genellikle aşağıdaki işlemleri gerçekleştirir:
- Malware tespiti
- Blacklisted domain kontrolü
- SEO spam taraması
- WAF uyumluluğu
Popüler otomatik tarama araçları:
- Sucuri SiteCheck: Web tabanlıdır, hızlıca kötü amaçlı içerik taraması yapar
- VirusTotal: Site linkini analiz ederek zararlı barındırıp barındırmadığını gösterir
- Quttera: Siteye bulaşan script, iframe ve JS zararlıları tarar
- Netsparker (invicti): Kurumsal düzeyde zafiyet taraması sunar
7. Otomatik Uyarı ve Bildirim Sistemleri
Güvenlik eklentileri ve tarama sistemleri, şüpheli bir işlem algıladıklarında site sahibi veya yöneticilere otomatik e-posta bildirimi gönderebilir. Bazı gelişmiş sistemler Slack, SMS veya mobil bildirim desteği de sunar.
Bu sayede hızlı müdahale imkânı doğar ve saldırılar büyümeden önlenebilir.
8. Günlük Planlı Taramalar
Pek çok güvenlik aracı, her gün otomatik olarak siteyi tarar ve geçmişle karşılaştırma yaparak değişiklikleri loglar. Günlük tarama programı ayarlanarak manuel takip gerekliliği azaltılır.
Güvenlik Eklentileri, Dijital Nöbetçilerinizdir
İyi yapılandırılmış güvenlik eklentileri ve otomatik tarama sistemleri, web sitenizin 7/24 korunmasını sağlar. Her zaman başında olamayacağınız siteniz için bu araçlar, adeta otomatik bir güvenlik görevlisi gibi çalışır.
Web sitesi güvenliğini artırmak isteyen herkes, bu araçlardan en az birini kullanmalı ve düzenli taramaları alışkanlık haline getirmelidir. Unutmayın; korumak, onarmaktan her zaman daha kolay ve daha ucuzdur.
Veritabanı Güvenliği İçin Alınması Gereken Önlemler
Web sitelerinin arkasında yer alan veritabanı, kullanıcı bilgilerinden sipariş geçmişine, içeriklerden admin giriş kayıtlarına kadar tüm hassas verileri barındırır. Bu verilerin dışarı sızması, sadece teknik bir sorun değil; aynı zamanda hukuki, ticari ve itibar anlamında büyük bir krizdir.
Bu nedenle veritabanı güvenliği, web sitesi güvenliğinin temel taşlarından biridir. Aşağıda, veritabanınızı olası tehditlere karşı korumak için uygulanması gereken önemli adımları bulabilirsiniz.
1. Veritabanı Erişim Bilgilerini Güvenli Tutun
Veritabanı kullanıcı adı ve şifreleri, çoğu zaman config dosyalarında düz metin olarak yer alır. Bu dosyaların erişim izinleri doğru ayarlanmadıysa saldırganlar bu bilgilere kolayca ulaşabilir. Bu nedenle:
- Config dosyalarını dış müdahaleye kapatın (örn: wp-config.php için .htaccess koruması)
- Veritabanı şifrelerini karmaşık ve tahmin edilmesi zor hale getirin
- Fazladan kullanıcı hesabı oluşturmayın
2. Kullanıcı Yetkilerini Sınırlayın
Veritabanında tek bir kullanıcıya tüm yetkileri vermek ciddi bir güvenlik riskidir. Uygulamanın yalnızca ihtiyaç duyduğu işlemleri yapabilecek şekilde izinler tanımlanmalıdır.
Örnek: Bir frontend uygulamasının sadece SELECT ve INSERT yetkisi varsa, veri silme ya da değiştirme riskleri minimize edilir.
3. Veritabanı Sunucusunu Dış Erişime Kapatın
Veritabanı sunucusu sadece aynı sunucuda çalışan web uygulaması tarafından erişilebilmeli. Uzak bağlantılar için özel VPN, SSH tüneli veya yetkili IP kısıtlamaları kullanılmalıdır.
Yapılması gerekenler:
- MySQL/MariaDB için sadece localhost bağlantısına izin verin
- Gereksiz portları kapatın (örn: 3306 portunu dış dünyaya kapatın)
4. SQL Injection’a Karşı Önlem Alın
SQL Injection, kullanıcıdan alınan verilerin doğrudan sorguya aktarılması durumunda gerçekleşir. Bu açık sayesinde saldırgan, kendi sorgularını çalıştırabilir.
- Hazır framework’lerdeki güvenli veri işleme yapıları kullanılmalı (ORM)
- Parametrik sorgular (prepared statements) tercih edilmeli
- Input validation ve veri filtreleme her noktada yapılmalı
5. Veritabanını Şifrelemek
Veritabanı içindeki verilerin şifreli olarak saklanması, dışarı sızsa bile okunamamasını sağlar. Özellikle kredi kartı bilgileri, kişisel kullanıcı verileri ve parola gibi hassas bilgiler AES-256 gibi güçlü algoritmalarla şifrelenmelidir.
Ayrıca kullanıcı şifreleri asla düz metin olarak saklanmamalı, bcrypt veya Argon2 gibi güvenli hash algoritmaları kullanılmalıdır.
6. Güncel Veritabanı Sürümleri Kullanın
MySQL, PostgreSQL, MariaDB gibi veritabanı yazılımları zaman zaman güvenlik güncellemeleri alır. Sunucuda çalışan sürümün güncel olmaması, bilinen açıkların istismar edilmesine yol açar.
Yapılması gereken:
- Güncel ve desteklenen veritabanı sürümünü kullanmak
- Yazılım güncellemeleriyle birlikte güvenlik yamalarını da uygulamak
7. Veritabanı Yedekleme ve Şifreli Saklama
Herhangi bir siber saldırı, veri kaybı ya da sistem hatası durumunda verilerinizi geri getirebilmek için düzenli veritabanı yedeği almak kritik öneme sahiptir. Ancak yedeklerin de şifrelenmeden saklanması başlı başına bir güvenlik riski oluşturur.
İdeal yedekleme yapısı:
- Günlük otomatik yedekleme
- Şifrelenmiş yedek dosyaları
- Yedeklerin uzak bir sunucuda (örn: S3, Google Drive) saklanması
8. Loglama ve Anomali Tespiti
Veritabanı erişimlerini ve yapılan işlemleri düzenli olarak loglamak, şüpheli aktivitelerin hızlıca fark edilmesini sağlar. Örneğin aynı IP’den çok sayıda başarısız sorgu gelmesi, bir brute force saldırısının habercisi olabilir.
Bu nedenle loglama sistemleri aktif edilmeli ve loglar düzenli olarak incelenmelidir.
9. Önbellekleme (Caching) Kullanımı ile Veritabanı Koruması
Aşırı trafik, veritabanına çok fazla istek gönderilmesine yol açabilir. Bu durum veritabanı performansını düşürür ve bazı saldırılarla birleştiğinde sunucunun çökmesine neden olabilir. Bu tür durumları önlemek için sayfa ve sorgu önbellekleme sistemleri kullanılabilir.
Veritabanı Güvenliği, Dijital Kaleyi Korur
Veritabanınız, web sitenizin en değerli hazinesidir. Kullanıcı bilgilerinden ticari verilerinize kadar tüm hassas bilgiler burada saklanır. Bu nedenle onu korumak için alınabilecek her önlem hayati önem taşır.
Güçlü erişim kontrolü, şifreleme, yedekleme ve güvenli sorgu yazımı gibi önlemlerle web sitesi güvenliği çelik gibi bir yapıya kavuşturulabilir. Unutmayın, veri bir kez sızarsa geri dönüşü yoktur.
Düzenli Yedekleme (Backup) Stratejileri
Her web sitesi için en önemli güvenlik uygulamalarından biri hiç şüphesiz düzenli yedekleme stratejisidir. Günümüzde siber saldırılar, insan hataları, yazılım çökmeleri veya sunucu arızaları nedeniyle veri kaybı yaşanması oldukça yaygındır. Böyle bir durumda, güncel bir yedek yoksa site tamamen işlevsiz hale gelebilir ya da yılların emeği saniyeler içinde silinebilir.
Web sitesi güvenliği denildiğinde çoğu zaman akla gelen ilk şey virüsler veya hacker saldırıları olsa da, yedekleme olmadan en küçük hata bile büyük felaketlere yol açabilir. Bu yüzden, profesyonel bir backup stratejisi her dijital projenin olmazsa olmazıdır.
1. Yedekleme Neden Gerekli?
Bir sitenin yedeği şu durumlarda hayat kurtarıcı olabilir:
- Hacklenme durumlarında siteyi geri yüklemek
- Yanlış yapılan kod değişikliklerini geri almak
- Sunucu çökmesi veya fiziksel disk arızalarında veri kaybını önlemek
- Virüs bulaşması ya da zararlı yazılım tespitinden sonra temiz sürüme dönmek
- Güncelleme sonrası uyumsuzlukları geri çevirmek
2. Ne Sıklıkla Yedek Alınmalı?
Yedekleme sıklığı sitenin türüne, trafiğine ve veri değişim hızına göre değişir. Ancak genel öneriler şöyledir:
- Günlük yedekleme: E-ticaret, haber siteleri, bloglar (aktif içerik üretilen siteler)
- Haftalık yedekleme: Kurumsal tanıtım siteleri, nadiren güncellenen sayfalar
- Aylık yedekleme: Sabit portföy veya mikro siteler
En güvenli strateji ise: “Günlük otomatik yedek + Haftalık manuel yedek + Aylık arşiv yedeği” şeklinde katmanlı yedeklemeler oluşturmaktır.
3. Hangi Veriler Yedeklenmeli?
Yedekleme işlemi sadece dosyaları değil, veritabanı ve yapılandırma ayarlarını da kapsamalıdır. Eksik yapılan yedekleme, geri yükleme sırasında hayal kırıklığı yaratabilir.
Yedeklenmesi gereken bileşenler:
- Web site dosyaları (tema, eklenti, medya, scriptler)
- Veritabanı (örn: MySQL dosyaları)
- Yapılandırma dosyaları (örn: wp-config.php, .env)
- Yönlendirme ve erişim dosyaları (.htaccess, robots.txt)
4. Otomatik Yedekleme Eklentileri
Özellikle WordPress kullanıcıları için birçok yedekleme eklentisi süreci otomatikleştirmeyi sağlar. Bu eklentiler, belirli aralıklarla tam yedek alır ve yedekleri e-posta, FTP, Dropbox veya Google Drive gibi platformlara gönderebilir.
Popüler WordPress yedekleme eklentileri:
- UpdraftPlus
- BackWPup
- VaultPress (Jetpack Backup)
- WPvivid Backup
5. Yedekleri Nerede Saklamalı?
Yedeklerin saklandığı alanın güvenli olması da en az yedek almak kadar önemlidir. Aynı sunucuda saklanan yedekler, sunucuya gelecek saldırı ya da çökme durumlarında anlamsız hale gelir.
Önerilen yedekleme alanları:
- Harici bir sunucu (uzak FTP/SFTP)
- Bulut depolama (Google Drive, Dropbox, AWS S3)
- Fiziksel sabit disk (manuel olarak indirilmiş yedekler için)
6. Yedekleme Şifrelemesi
Özellikle veritabanı gibi hassas bilgileri içeren yedekler, mutlaka şifrelenmelidir. Böylece yedek dosyaları bir şekilde ele geçirilse bile içeriği okunamaz hale gelir.
Zip dosyalarına parola eklemek, AES-256 şifreleme araçları kullanmak ve erişim haklarını sınırlamak bu noktada faydalı olacaktır.
7. Yedekten Geri Yükleme Testi
Yedek almak kadar, alınan yedeği geri yükleyebileceğinizi bilmek de önemlidir. Pek çok site sahibi yedeğini test etmediği için kriz anında işlevsiz bir dosya ile karşılaşır.
Öneri: Ayda bir test sunucusunda geri yükleme provası yapılmalıdır.
8. Yedekleme Takvimi ve Kayıt Tutma
Yedekleme işlemlerinizin tarihlerini takip edin ve en az 2-3 farklı yedek dosyasını geriye dönük olarak saklayın. Otomatik sistemlerde yedek geçmişi arşivlenebilir şekilde ayarlanmalıdır.
Yedekleme, Dijital Sigortanızdır
Yedekleme yapılmayan bir web sitesi, potansiyel olarak sürekli bir risk altındadır. En iyi güvenlik önlemleri bile bir noktada yetersiz kalabilir. İşte bu noktada düzenli yedekleme alışkanlığı, sitenizin dijital sigortası olur.
Yedekler sayesinde sadece veri değil, itibar ve zaman da kurtarılır. Bu nedenle her web sitesinin, güvenli ve sürdürülebilir bir yedekleme planı oluşturması şarttır.